Genç kız, 20 yıl önce boğazı kesilerek öldürülmüştü! Yeni gelişme

İstanbul Şişli'deki evinde vahşice öldürülen 15 yaşındaki Çağla Tuğaltay'ın katili 20 yıldır bulunamadı. 5 Haziran'da zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle kapatılması beklenen dosyada yeni bir gelişme yaşandı. Savcılık, 'suç faili olduğu düşünülen kişilerin ifade alma işlemleri devam ettiği' gerekçesiyle zaman aşımının durdurulmasına karar verdi. Soruşturma derinleştirilerek devam ediyor.

Yayın: 04 Haziran 2020 - Perşembe - Güncelleme: 04.06.2020 12:35:28
Editör -
Okuma Süresi: 4 dk.
1070 okunma
Google News

İstanbul Şişli'de 5 Haziran 2000 tarihinde 15 yaşındaki Çağla Tuğaltay evinde boğazı kesilerek vahşice öldürüldü. Cinayetten 14 yıl sonra ise Çağla'nın tırnakları arasında katilin DNA izi bulundu. Bu iz 102 kişiden alınan DNA örnekleriyle karşılaştırıldı ancak sonuç çıkmadı.

 

20 yıldır faili meçhul olarak duran dosyanın 5 Haziran'da zaman aşımına uğraması beklenirken yeni bir gelişme yaşandı.

 

ZAMAN AŞIMI DURDU

 

Milliyet'ten Elif Altın'ın haberine göre İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Faili Meçhul Suçlar Bürosu savcılığı, suç faili olduğu düşünülen kişilerin ifade alma işlemleri devam ettiği için, devam eden incelemeler (kan örnekleri, DNA incelemesi ve parmak izi incelemesi gibi) olduğu için bu nedenle TCK 67. maddesi gereğince zaman aşımını durdurdu.

 

'BUNUN SÜRESİ OLUR MU!'

 

Hürriyet'ten Burcu Purtul Uçar'a konuşan ve "Cinayetin zaman aşımı olur mu" diye isyan eden acılı anne Gülnur Tuğaltay şunları söyledi: "Savcılık zamanın 20 yılda dolduğunu söyledi. Hatta savcı 'Katil ayın 6'sında kendi isteğiyle gelip itiraf etse bile ceza almaz' dedi. Kanunda bir tek soykırımda süre yokmuş. Bireysel cinayette süre var. Cinayetin süresi olur mu!

 

2000'deki Olay Yeri İnceleme'nin layığıyla çalışmadığını şimdi anlıyorum. 2 sene evin anahtarı, Çağla'nın cep telefonu onlardaydı. Deliller de bozulmasın diye evi kapattım. Mesela baz istasyonları araştırılmamış. Hiçbir lastik ayakkabı incelemeye alınmamış. Artık ne delil var, ne bulgu."

 

'BU UMUTLA YAŞIYORUM'

 

"Çağla şimdi 35'li yaşlarda olacaktı. O hep 15 yaşında kaldı. Şurada bir-iki gün kaldı. Süre uzatılsın diye yasa tasarısı sunulmuştu. Meclis tatilde ama tasarıyı onaylamaları 15 dakikalarını almaz. Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı, Aile Bakanı, Cumhurbaşkanı'mıza sesleniyorum. Bu umutla 20 yıldır yaşıyorum. Devletime hayırlı evlatlar yetiştirdim. Vazifemi yaptım. Ama tek bir ricam var. Kızımı bir kez daha öldürmesinler. Çünkü katili aramayı bıraktıkları anda kızımı ikinci kez kaybedeceğim."

 

BİR ŞEY YAPILAMAZ

 

Prof. Ersan Şen: O dönemde cinayetin dava zaman aşımı 20 senedir. Eğer kesme sebebi olursa 30 seneye uzuyor. Bu süre içinde mahkumiyet hükmü, yakalama, sorgu, tutuklama yoksa, 6 Haziran 2020'de hiç kimse hiçbir şey yapamaz. Biri çıkıp "Ben yaptım" dese bile bir şey yapamazsınız. Savcı şüpheli olarak birilerinden ifade aldıysa bu zamanaşımı süresini keser, dosya bakımından süre uzayıp 30 yıla çıkabilir. Yeni kanunda bu süre olarak uzadı. Ama bunu geriye dönük uygulayamıyorsunuz. 

 

TEK ÇARE İFADE

 

Türk Kadınlar Konseyi Derneği Adana Şube Başkanı avukat Meryem Türktekin: Cinayette zamanaşımı süresini kesen nedenler vardır. İfade savcı huzurunda alındıysa 20 yıllık süre 30'a çıkar. Kanun teklifi onaylansa bile geri işletilemez. Çağla'nın dosyasını kurtarmaz. Dosyayı kurtabilecek en önemli hamle şüpheli olabilecek kişi sayısını genişletip birkaç gün içerisinde hepsinin cumhuriyet savcısı huzurunda ifadesinin alınması. Fail içlerinden biriyse süre 30 yıla çıkacaktır. 

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.