Erdoğan'dan Boğaziçi Üniversitesi eylemleriyle ilgili sert sözler
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Artvin-Bilecik-Çankırı-Gaziantep-Iğdır 7'nci olağan il kongrelerine AK Parti Genel Merkezi'nden canlı bağlantıyla katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki protestolarla ilgili olarak ''Siz talebe misiniz, yoksa siz rektörün odasını işgale kalkışan terörist misiniz? Buna fırsat vermeyeceğiz, gereği neyse yapmaya devam edeceğiz'' dedi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları:
Geçtiğimiz yıl 18 Ekim'de başlattığımız kongrelerimize salgın sebebiyle ara vermiştik. Ay sonuna kadar tüm il kongrelerimizi bitiriyoruz. Önümüzdeki ayın sonuna doğru planladığımız büyük kongremize hazır hale geleceğiz. Temizlik, maske, mesafe kurallarına riayet ederek yürütüyoruz. Kuruluşundan bugüne teşkilatlarımızda görev almış tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum.
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ'NDEKİ PROTESTOLAR
Salgınla mücadele ederken bir yandan da siyasi ve ekonomik hedeflerimizi kayda geçiriyoruz. Ülkemize husumeti politikalarının merkezine yerleştiren güçlere karşı kararlı bir duruş sergiliyoruz. Bu mücadelenin lokomotifi elbette Cumhur İttifakı'dır. Ülkemizde siyasi hırsları kendi vatanlarına olan sorumluluklarının önüne geçmiş bir kesim vardır. Bunların öncüsü ve sözcüsü CHP'dir. CHP 7/24 açık bir yalan partisine, başındaki zat da yalan söyleyen bir adamcağıza dönüşmüştür. Boğaziçi Üniversitesi ile ilgili yaptıkları açıklamalarına bakınca terör örgütlerinin üyesi olan gençleri ülkemizin milli ve manevi değerlerine sahip gençleri olarak kabul etmiyoruz. Siz öğrenci misiniz, yoksa rektörün odasını basmaya kalkışan, orayı işgale kalkışan terörist misiniz? Buna fırsat vermeyeceğiz, gereği neyse yapmaya devam edeceğiz. Artık bu ülke Taksim'deki bir Gezi olayını yaşamayacak, yaşatmayacaktır. Bay Kemal sen terörist arkadaşlarınla devam edeceksen buyur o yola devam et. LGBT yok böyle bir şey. Bu ülke millidir, manevidir. Türkiye terörle mücadele ederken teröristlerin yanında yer almasalar yeter. Önce kendi içlerinde taciz, tecavüzden arındırılmış bir parti olsalar yeter. Türkiye, doğu Akdeniz'de haklarını korurken karşımızdakilerin tezleriyle ortaya çıkmasalar yeter. Türkiye salgınla mücadele ederken yürütülen çalışmaları sabote etmeseler yeter. Kendi partilerinde hırsızlık, tecavüz ayyuka çıkmışken başkalarına çamur atacaklarına kendilerini temizleseler yeter.
Önceki günkü kabine toplantımızın ardından ekonomi ile ilgili kapsamlı değerlendirmeler yaptım, rakamlar verdim. Yine de arkadaşlarımız bu zatın iddialarının her birine tek tek cevaplarını vermişlerdir, vereceklerdir. Milletimiz tarımdan sanayiye kadar her alanda neler yaptıklarımızı bizzat yaşayarak görüyor. Bizim kendimizi anlatmadığımız her yerde yalan ve iftira furyası alıp başını gidiyor. 18 yılda kazandırdığımız her eser bıkmadan usanmadan farklı yönleriyle anlatmanızı istiyorum. Seçim gününe kadar her birlikte sahada adım atmadık tek karış yer, elini sıkmadık tek bir vatandaşımızı bırakmayana kadar çalışacağız.
YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI
Önceki gün yeni sivil bir anayasa ihtiyacımızı tartışmanın da vaktinin geldiğini söylemiştim. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi başta olmak üzere ülkemize kazandırdığımız tarihi atılımların üzerinde inşa edilecektir. Mevcut anayasayı bir kenara bırakıp yeni bir sivil anaya üzerinde çalışmak Türkiye'nin önünde engin ufuklar da açacaktır. Yeni anayasa çalışmasına Cumhur İttifakı'ndaki ortağımızla ilgili öncülük edeceğiz. Sayın Bahçeli'nin dün bu konuda yaptığı olumlu açıklamaları ve çizdiği çerçeveyi memnuniyetle karşıladık. Süreci sabote etmek yerine olumlu katkı sunmak tüm grupları anayasa çalışmasının içinde görmek istiyorum. Bunu da samimiyetle söylüyorum. Cumhur İttifakı ile ülkemizin yakaladığı fırsatı tarihi zafere dönüştürme mücadelesinde yanımızda yer alacaklara yüreğimiz ve kapımız açıktır.
Şu ana kadar terör örgütlerinin vesayetindeki partilerin gölgesinde kalan bir ana muhalefetin bu sorumluluğu yerine getirmesinin zor olduğunu gördük. Hiç değilse Türkiye'nin partisi gibi davranan bir ana muhalefet görebilmeyi ümit ediyoruz. Yapılan reformların demokratik ve ekonomik kalkınmamızın çarpan etkisine dönüşmesini de ancak bu şekilde sağlarız. Bize bir adım gelene beş adım gitmekte ne gerekiyorsa yapmakta asla tereddüt etmeyiz.