Diyanet'ten radikal cami kararı! Bir devir sona erdi
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, camilerde ve mescitlerde tabure ve sandalye üzerinde ima ile namaz kılma devrini sonlandırdı.
Diyanet İşleri Başkanlığınca, cami ve mescitlerde tabure ve sandalye üzerinde namaz kılınması konusuna ilişkin yayınlanan genelgede, cami ve mescitlerde ima ile namaz kılanlar için oluşturulan sabit oturakların bulunduğu müstakil mekanların kaldırılacağı bildirildi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş imzalı, il ve ilçe müftülüklerine gönderilen genelge kapsamında, dini açıdan zorunlu ve meşru bir sebep bulunmadıkça namaz kılmak amacıyla camilerde sıralar halinde sabit oturakların yapılmasının, cami doku ve kültürüyle bağdaşmadığı, hastalık ve özürlülük gibi herhangi bir rahatsızlığı bulunanların zorunlu olmadıkça namazlarını sandalyede değil, yere oturarak kılmalarının uygun olduğu konusunda vatandaşlar bilgilendirilecek.
Genelgede, bu konuda önceki talimat, genelge ve Din İşleri Yüksek Kurulunun kararı hatırlatılarak, bu kararların verilmesinin ardından geçen süre zarfında, tabure ve sandalyede namazlarını kılanlar için cami içinde cemaat ve saf düzeninin dışında ya da gerisinde belirli mekanlar oluşturulduğu, bu durumun cami adabına ve cemaat ruhuna uygun olmadığı belirtildi.
Söz konusu durumun, cami cemaati arasında birtakım huzursuzluklar ve tartışmaların yanı sıra cami içi estetiğe uygun olmayan görüntülerin de ortaya çıkmasına neden olduğu dile getirildi.
Özellikle cami içinde sabit oturaklardan müteşekkil müstakil mekanların oluşturulmasının, cami doku ve kültürüyle bağdaşmadığı ve ima ile namaz kılma şeklinin de tartışmalara sebep olduğuna işaret edildi.
Din İşleri Yüksek Kurulunun yeni kararları
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunca, tabure ve sandalye üzerinde ima ile namaz kılınması hususu tekrar değerlendirilerek, yeni kararlar alındı. Buna göre, namazı normal şekliyle ayakta kılmaya gücü yetmeyen kişiler, namazı oturarak, kendi durumlarına göre diz çökerek, bağdaş kurarak, ayaklarını yana veya kıbleye doğru uzatarak kılabilecek.
Ayakta durabilen ve yere oturabildiği halde secde edemeyenler, namaza ayakta başlayıp rükudan sonra yere oturarak secdeleri ima ile yapabilecek. Ayakta durabildiği halde oturduktan sonra ayağa kalkamayanlar, namaza ayakta başlayıp secdeden sonra namazı oturarak tamamlayabilecek.
Ayakta durmaya ve rüku yapmaya gücü yettiği halde yere oturamayanlar, namaza ayakta başlayıp rükudan sonra secdeyi tabure ve benzeri bir şey üzerine oturarak ima ile eda edebilecek. Ayakta durmaya gücü yetmeyen ve yere de oturamayan kişiler ise tabure, sandalye ve benzeri bir şey üzerine oturarak rüku ve secdeleri ima ile yerine getirebilecek.
"Mazeretlerin vicdanen rahatlatması gerekiyor"
Namazını tabure, sandalye ve benzeri şeyler üzerinde kılanların ileri sürdüğü mazeretlerin, kendisini vicdanen rahatlatacak boyutta olması ve namazı asli şekline uygun olarak kılmaya engel olmayacak hafif bedensel rahatsızlıkların, bu konuda meşru mazeret olarak görülmemesi gerekecek.
Dini açıdan zorunlu ve meşru bir sebep bulunmadıkça namaz kılmak amacıyla camilerde sıralar halinde sabit oturakların yapılmasının, cami doku ve kültürüyle bağdaşmadığı, bu sebeple hastalık ve özürlülük gibi herhangi bir rahatsızlığı bulunan kimselerin, zorunlu olmadıkça namazlarını sandalyede değil, yere oturarak kılmalarının uygun olduğu konusunda da vatandaşlar bilgilendirilecek.
Namazların oturarak veya tabure üzerinde nasıl kılınacağı anlatılacak
Ayrıca namaz kılarken hiçbir şekilde oturması mümkün olmayacak tarzda rahatsızlığı olanlar, katlanabilir taburesini alıp safa dahil olarak namazlarını kılabilecek.
Cami görevlileri tarafından engelli, yaşlı ve mazeret sahibi olan vatandaşların namazlarını oturarak veya tabure üzerinde nasıl kılacakları vaaz, hutbe, yazılı ve görsel basın aracılığıyla anlatılacak.