Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İsrail'e sert tepki!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.

Siyaset Yayın: 30 Temmuz 2024 - Salı - Güncelleme: 30.07.2024 18:13:00
Editör -
Okuma Süresi: 13 dk.
96 okunma
Google News

Erdoğan, ''Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: "Savaşın bile bir hukuku vardı, İsrail bunu bile yok saydı. Geçtiğimiz yüzyılın en lanetli figürü olan Hitler’i gölgede bırakacak bir barbarlığa imza attılar. Gazze bugün dünyanın en büyük imha kampına dönüşmüştür dedi.''

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARINDAN SATIR BAŞLARI:

Gazze’de 40 bin masum insanı katlettikten sonra bugün gözünü Lübnan’a dikenlerin yarın pis ellerini başka yerlere uzatmayacağının garantisini kim verebilir?

(Gazze) Batılı liderler, görevi uluslararası güvenliği sağlamak olan kuruluşlar bu vahşeti neredeyse 300 gündür sadece uzaktan seyrediyorlar.

Anavatanımızın ayrılmaz bir parçası olan Mavi Vatan'ımıza sahip çıkma noktasında en küçük bir geri adım atmayacağız.

Savaşın bile bir hukuku vardı, İsrail bunu bile yok saydı. Geçtiğimiz yüzyılın en lanetli figürü olan Hitler’i gölgede bırakacak bir barbarlığa imza attılar. Gazze bugün dünyanın en büyük imha kampına dönüşmüştür.

(İsrail yönetimi) Daha geç olmadan, bu soykırım, bu vahşet, bu barbarlık, insanlığın ittifakıyla artık derhal durdurulmalıdır.

"Kardeşlik hukukumuza ve dava arkadaşlığımıza uygun şekilde, partimiz bünyesinde farklı seviyelerde bayrak değişimini gerçekleştiriyoruz"

Kardeşlik hukukuna ve dava arkadaşlığına uygun şekilde, parti bünyesinde farklı seviyelerde bayrak değişimini gerçekleştirdiklerini ifade eden Erdoğan, "Yorulan, yıpranan veya çeşitli nedenlerle görevden affını talep eden bazı arkadaşlarımızın yerine geçen ay yenilerini görevlendirdik. Görevi devreden il ve il belediye başkanlarımıza, partimize ve davamıza yaptıkları üstün hizmetler dolayısıyla bir kez daha teşekkür ediyorum. Millete hizmet davasının ateşten gömleğini giyen arkadaşlarımıza da ağır sorumlulukta Rabb'imden başarılar diliyorum. Ne diyor Yunus Emre, ‘Biz sevdik, aşık olduk. Sevildik, maşuk olduk. Her dem yeniden doğarız, bizden kim usanası. Biz de her gün her dem yeniden doğarak kendimizi yenileyerek millete aşkımızı, millete sevdamızı, millete olan muhabbetimizi her daim büyüterek bu yolda azim ve kararlılıkla yürüyoruz. Şunu bir kez daha sizlere ve partimize hatırlatmak isterim. Biz her işte hayır olduğuna inanan bu ilahi müjdeye tüm kalbimizle iman eden bir kadroyuz. İlk etapta bize şer gibi görünen nice daha sonra hayra tebdil olduğunu bizzat yaşayarak gördük. Bu sürecin de partimiz ve hareketimiz için yeni kapıların açılmasına vesile olacağından asla şüphe duymuyoruz" ifadelerini kullandı.

Siyasetin dalgalı denizinde gelgitler olabileceğini, bunların tamamı geçici olduğunu ve dönemsel olduğunu aktaran Erdoğan, "Aslolan millet ve gönül bağını muhafaza etmektir. Aslolan milletin gönül tahtından aşağıya düşmemektir. Aslolan 85 milyonun umudu olmayı sürdürebilmektir. Biz milletimizle irtibatımızı koruduğumuz ve güçlendirdiğimiz müddetçe o bunu yapmış, o bunu demiş. Onun arkasında şunlar varmış. Bunların hiçbiri bizi yolumuzdan alıkoyamaz. AK Parti olarak AK Partili kadrolar olarak yapmamız gereken bellidir daha fazla gönül kazanacağız. Daha fazla insanımıza ulaşacağız. Milletin sofrasına daha fazla oturacağız Sokakta, pazarda, çarşıda, kahvede, iyi ve kötü gününde vatandaşımızın her zaman yanında olacağız. Milletin dertlerine derman olmak, sorunlarına çözüm bulmak için samimi çaba harcayacağız. Kapısı çalınmadık, eli sıkılmadık kalbine dokunulmadık kimse bırakmama prensibiyle gece gündüz çalışacağız. Unutmayalım sizin en hayırlınız insanlara faydalı olanınızdır. Bizim düsturumuz yolumuzu aydınlatan fener işte budur değerli kardeşlerim" şeklinde konuştu.
İl Başkanlığı İl binasının dört duvarı arasına sıkışıp, kalınarak yerine getirilecek bir görev olmadığının uyarısında bulunan Erdoğan, "Belediye başkanlığı sadece günlük rutin takip edilerek yapılacak bir vazife değildir. AK Parti çatısı altında ülkeye ve millete hizmet mücadelesine girişmiş her bir kardeşim sahada olmak, milletle iç içe olmak mecburiyetindedir. Burada oluşacak en küçük bir zafiyetin sadece o ilimize ve ilçemize değil topyekun AK Parti ailesine zarar verdiğini lütfen unutmayın. Siz yol ve dava arkadaşlarımın tamamından sorumluluklarınızı bu hassasiyetle ifa etmenizi beklediğimi altını çizerek vurgulamak istiyorum" dedi.

"Biz PKK'nın Suriye uzantılarıyla mücadele ederken CHP'li milletvekilleri ellerinde çantalarıyla ülke ülke dolaşıyor, PKK'lı canileri 'çiçek çocuklar' diyerek aklamaya çalışıyordu"

Muhalefetin millete ve milletin meselelerine nasıl baktığını, kendilerini fildişi kulelere nasıl hapsettiklerini topluma dair her konuda gördüğünü söyleyen Erdoğan, "Son 22 yılda birkaç istisna hariç milletin gerçek gündemiyle aynı hizada bir türlü konumlanamadılar. Terörle mücadeleden ülkemizin hak ve çıkarlarının savunulmasına kadar milli meselelerin tamamında çok büyük savrulmalar yaşadılar. Biz PKK'nın Suriye uzantılarıyla mücadele ederken CHP'li milletvekilleri ellerinde çantalarıyla ülke ülke dolaşıyor, PKK'lı canileri çiçek çocuklar diyerek aklamaya çalışıyordu. Biz FETÖ'cü alçakların kurumlarına karşı tedbir alırken CHP'li yöneticiler örgütün paçavraları önünde poz veriyor destek açıklaması yapıyor. 30 yıllık işgalin ardından Karabağ'ı özgürlüğe kavuşturma mücadelemizde en sert eleştiriyi yine CHP yönetiminden aldık. Ermenilerin asılsız iddialarını gündeme taşıyanlar yine bunlardı. Libya meselesinde de aynı vahim durumla karşılaştık. Türk askerinin Libya'da ne işi var korosunun assolisti CHP ve dönemin CHP genel başkanıydı. Açlık ve terörle boğuşan Somali'ye yardıma koşarken de karşımızda yine CHP zihniyetini bulduk. Türkiye'nin Afrika'daki varlığından rahatsız olan sömürgecilerin tezleriyle bizi hedef aldılar. Hükümetimizi eleştirdiler. Son olarak geçtiğimiz hafta DEM’li ortaklarıyla beraber mecliste Somali tezkeresine hayır dediler. 7 Ekim'den beri Gazze'de devam eden soykırım konusunda Hamas'ı şeytanlaştırma üzerine kurulu nasıl bir dil tutturduklarını hepimiz biliyoruz. Filistin direnişine, terör vurmakta gösterdikleri mahareti maalesef İsrail'in vahşi katliamlarına tepki vermekte gösteremediler" açıklamalarında bulundu.

 “Mavi Vatanımıza sahip çıkma noktasında en küçük bir geri adım atmayacağız, bunu böyle bilsinler”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. “Türkiye’nin çıkarlarını savunmak yerine, ‘masal’ diyerek ülkemizi yayılmacılıkla itham ederek birilerine göz kırpıyorlar” diyen Erdoğan, “ Milletin verdiği yetkiyi, ülkenin menfaatlerini savunmak için değil, Türkiye’nin karşıtlarına selam çakmak için kullanıyorlar. Bunun adı sorumsuzluktur, şuursuzluktur, gaflettir. Türkiye aleyhine bu tezleri meclis kürsüsünden dillendirmek ne zamandan beri CHP’nin görevi oldu. CHP, milletle ve milletin menfaatleriyle aynı yerde durma erdemini bir kez olsun sergileyemeyecek mi? CHP’nin Türkiye’yle ve Türkiye’nin çıkarlarıyla alıp veremediği nedir? İktidara muhalefet etmek ayrıdır, Türkiye’nin rakiplerine lojistik destek sağlamak ayrıdır. Biz, CHP’den her konuda bizimle aynı düşüncede, aynı sayfada yer almasını asla beklemiyoruz, böyle bir derdimiz yok. Sadece milli meselelerde yerli ve milli duruş bekliyoruz. CHP yönetimi böyle konularda eğer katkı sunmayı beceremiyorsa bari bu tarz talihsiz açıklamalarla ülkemize zarar vermesin, gölge etmesinler yeter, biz onlardan başka ihsan istemiyoruz. Anavatanımızın ayrılmaz bir parçası olan Mavi Vatanımıza sahip çıkma noktasında en küçük bir geri adım atmayacağız, bunu böyle bilsinler. Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklerinin hakkını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“Hadiselere bakarken başkaları gibi sadece 50-100 yıllık birikimle değil, binlerce yıllı köklü tecrübenin merceğinden bakıyoruz”

Dış politika bağlamında konuşan Erdoğan, Türk milletinin 2 bin 200 yıldan fazla devlet geleneği ve aklı olan bir millet olduğuna dikkati çekerek, “Hadiselere bakarken başkaları gibi sadece 50-100 yıllık birikimle değil, binlerce yıllı köklü tecrübenin merceğinden bakıyoruz. Planlarımızı buna göre şekillendiriyoruz, hazırlıklarımızı buna göre yapıyoruz, hamlelerimizi buna göre tayin ediyoruz. Bizim çizgimiz, karakterimiz bellidir. Biz başına vurunca ekmeği alınan bir ülke değiliz. Tarihimizin hiçbir döneminde de böyle olmadık. Ne başkalarının hakkına el uzatırız, ne birilerine hakkımızı yedirtiriz. Kardeşlerimizi de en zor gününde yalnız ve çaresiz bırakmayız. Uluslararası hukuk çerçevesinde Libya’da bunu yaptık. 30 yıllık işgalin ardından Karabağ’da bunu yaptık. Suriye’den topraklarımıza saldırı olduğunda bunu yaptık. Irak’taki bölücü terör yuvalarına karşı bunu yaptık. Hakkımıza, kardeşlerimize, bekamıza sahip çıktık. Tehditler karşısında ülkemizin ve milletimizin güvenliğini garantiye aldık. Gerilimi körükleyen değil bölgesinde ve ötesinde barışı, istikrarı ve sükuneti savunan taraf olduk” değerlendirmesinde bulundu.

“Gazze bugün dünyanın en büyük imha kampına dönüşmüştür”
Gazze’de yaklaşık 300 gündür son derece vahşi bir soykırım yaşandığını dile getiren Erdoğan, “Savaşın bile bir hukuku vardı, İsrail bunu bile yok saydı. Geçtiğimiz yüzyılın en lanetli figürü olan Hitler’i gölgede bırakacak bir barbarlığa imza attılar. Gazze bugün dünyanın en büyük imha kampına dönüşmüştür. Yüreğinde zerre kadar vicdanı olan birisinin hangi inanca mensup olursa olsun, Gazze’de yaşanan insanlık dramına sessiz kalması düşünülemez. Batılı liderler, görevi uluslararası güvenliği sağlamak olan kuruluşlar; bu vahşeti neredeyse 300 gündür sadece uzaktan seyrediyor. Gazze’li 40 bin masum ölmemiş, 16 bin çocuk vahşice katledilmemiş gibi eli kanlı katiller Temsilciler Meclisi’nde alkışlanıyor” açıklamasında bulundu.

“Netanyahu yönetimi altında İsrail’in gittiği yol, yol değildir”

İslam dünyası içerisinde yer alan bir ülkenin dışında zalime dur diyecek iradenin sergilenmediğinin altını çizen Erdoğan, “Ben de insanım diyen, ben de Müslümanım diyen birisinin böyle bir tabloya rıza göstermesi mümkün mü? BM Güvenlik Konseyi bugün sorumluluk almayacaksa ne zaman alacak? İsrail’in istilacı politikalarının tüm bölgeyi tehdit ettiğini görmek için daha kaç bin tane çocuğun ölmesi lazım? Bu gidiş, gidiş değildir. Netanyahu yönetimi altında İsrail’in gittiği yol, yol değildir. Bu pervasızlığın, hoyratlığın ve batının sergilediği ikiyüzlülüğün sonu korkarım ki çok kötü bitecektir. Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli olur. Gazze’de 40 bin masum insanı katlettikten sonra bugün gözünü Lübnan’a dikenlerin yarın pis ellerini başka yerlere uzatmayacağının garantisini kim verebilir? Bu soruyu sadece biz değil, bölgedeki tüm devletler soruyor. Bölgemizdeki hudutları halen netleşmemiş tek ülke İsrail’dir. Bölgemizde diğer ülkelerin topraklarını işgal ederek semiren ülke İsrail’dir. Bölgemizde güvenliğini saldırganlıkta, katliam ve toprak gaspında yegane ülke İsrail’dir. Meşru bir devlet olarak değil, terör örgütü gibi hareket eden ülke İsrail’dir” ifadelerini kullandı.

“Netanyahu yönetiminin yularını elinde tutanların bu katliam şebekesine bir an önce dur demesi gerekiyor”

Hamas’ın Türkiye’nin telkinleriyle ateşkese evet demesine rağmen, savaşı uzatan tarafın İsrail olduğuna vurgu yapan Erdoğan, “Hamas, bizim de telkinlerimizle ateşkese evet dediği halde savaşı uzatan, kan döken, katliam yapan taraf İsrail’dir, İsrail yönetimidir. Hukuk tanımaz İsrail Devleti, sadece Filistin için, sadece Lübnan için değil; gelinen noktada artık tüm insanlık ve dünya için tehdittir. Hitler, ABD ve SSCB ittifakı ile geçte olsa durdurulmuştu. Daha geç olmadan bu soykırım, vahşet ve barbarlık insanlığın ittifakıyla artık derhal durdurulmalıdır. Netanyahu yönetiminin yularını elinde tutanların bu katliam şebekesine bir an önce dur demesi gerekiyor. Biz, Netanyahu denilen caninin ne yapmaya çalıştığının; bölgemizi ve bütün dünyayı nasıl bir felakete sürüklemek istediğinin farkındayız. Gazze’deki ateşi tüm bölgeye yayma girişimlerinin arkasındaki asıl niyeti de çok iyi biliyor. Ne yapıyorsak böyle bir senaryonun önüne geçmek için yapıyoruz. Ne söylüyorsak bölgemizde kanın ve gözyaşının durması için söylüyoruz. Biz İstiklal Marşı bile ‘korkma’ diyerek başlayan bir milletiz. Klavye soytarılarının hadsiz mesajları bizi korkutmaz, bizi ürkütmez ve bizi sindirmez. İnandığımız yolda yürümekten bizi asla vazgeçirmez” diye konuştu.

Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.