Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Miçotakis "Atina Bildirgesi"ni imzaladı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis, Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Konulu Atina Bildirgesi’ni imzaladı.
Bildirgede ikili ilişkilerin başarılı bir şekilde yönetilmesi için her düzeyde etkili iletişim kanallarının ve mekanizmalarının öneminin altını çizildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin 5. Toplantısı’na katılmak üzere geldiği Yunanistan’ın başkenti Atina’da temaslarda bulundu. Erdoğan, Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropoulou ile görüşmesinin ardından Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis ile bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Miçotakis, görüşmede Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Konulu Atina Bildirgesi’ni de imzaladı.
Erdoğan ve Miçotakis’in iyi niyet ve iş birliği ruhu içerisinde Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin 5. Toplantısı'na başkanlık ettiği belirtilen bildirgede, iki ülkenin hükümetleri arasında yenilenen iş birliği iradesini tanıdığı ifade edildi. İki komşu ülke arasındaki bağların bölgenin refahını ve dinamizmini önemli ölçüde arttırma potansiyeline sahip olduğunun altının çizildiği bildirgede, dostluk ve karşılıklı güven ortamında her iki toplumun yararı için ortaklaşa çalışmaya devam etme ihtiyacı vurgulandı.
Anlaşmazlıkları barışçıl yollarla çözme vurgusu
Bildirgede, mevcut kurumsal mekanizmalar aracılığıyla ikili ilişkileri yoğunlaştırmayı amaçlayarak, iyi komşuluk ilişkilerini geliştirmek amacıyla her iki tarafın da mevcut ve gelecekteki zorluklar karşısında birbirlerinin hukuki pozisyonlarına zarar getirmeksizin dayanışma ruhunu geliştireceklerinin vurguladığı kaydedildi. Söz konusu olumlu atmosferi ve gündemi teşvik etmek amacıyla her iki tarafın da sonuç odaklı bir yaklaşımla her düzeyde ziyaret teatisini teşvik edeceğinin altı çizilen bildirgede, tarafların dostane ilişkileri, karşılıklı saygıyı, barış içinde bir arada yaşamayı ve anlayışı geliştirmeye ve aralarındaki her türlü anlaşmazlığı barışçıl yollarla ve uluslararası hukuka uygun olarak çözmeye kararlı olduğu belirtildi. Özellikle ihtilaflı durumlardan ve muhtemel tırmanmadan kaçınılmasının vurgulanması suretiyle ikili ilişkilerin başarılı bir şekilde yönetilmesi için her düzeyde etkili iletişim kanallarının ve mekanizmalarının öneminin altının çizildiği belgede, her iki tarafın da ilişkilerine, ekonomik alanda iş birliğinin arttırılması ve toplum düzeyinde bağların derinleştirilmesi, böylece iki komşu halkın refahına ve barış içinde bir arada yaşamasına katkıda bulunulması hedefiyle yaklaşacakları, ayrıca bu amaçla Ortak Eylem Planı aracılığıyla ekonomik ve ticari konularda pozitif gündemin teşvik edilmesinde kaydedilen önemli ilerlemeyi göz önünde bulundurarak, iki tarafın ilave iş birliği konularını araştıracakları vurgulandı.
Yapıcı, devamlı istişarelerde bulunma taahhüdü
Bildirgede tarafların belirlenen konular temelinde devamlı, yapıcı ve anlamlı istişarelerde bulunmayı kabul ettikleri belirtildi. Bu kapsamda tarafların ortak ilgi alanlarına giren konular hakkında istikşafi/istişari görüşmeler yapmasına, Geliştirilmiş Ortak Eylem Planı kapsamında ticaret-ekonomi, turizm, ulaştırma, enerji, inovasyon, bilim ve teknoloji, tarım, çevre koruma, sosyal güvenlik ve sağlık, gençlik, eğitim, spor ve ortaklaşa kararlaştırılacak diğer alanlarda ortak çıkarlara yönelik adımları içeren, önemli ve somut çıktılar elde etmek, gündemi yapılandırılmış bir şekilde düzenlemek ve yeni maddelerle devamlı güncellemek amacıyla pozitif gündem oluşturulmasına, yersiz gerginlik kaynaklarının ve bunlara ilişkin risklerin ortadan kaldırılmasına katkıda bulunacak, askeri alandaki tedbirleri de içeren güven artırıcı önlemler alınmasına karar verildi. Tarafların söz konusu bildirgenin ruhunu zayıflatacak, itibarsızlaştıracak veya bölgelerinde barış ve istikrarın muhafazasını tehlikeye atacak her türlü beyan, girişim veya eylemden kaçınmayı taahhüt ettiği kaydedildi.
Bildirgeye göre taraflar, aralarında ortaya çıkan herhangi bir anlaşmazlığı doğrudan istişare yoluyla veya Birleşmiş Milletler Şartı’nda öngörülen ortaklaşa belirlenecek diğer yollarla dostane biçimde çözmek için gayret gösterecek.