Cennet Cankılıç yazdı: “Ne olacak bu memleketin hali” de mi demeyelim?

Şu bir gerçek;
Ülke olarak ağır bir ekonomik krizden geçiyoruz. Şu dönemde yaşadığımız hayat pahalılığı ve hükümetin yeni ekonomi politikasından kaynaklanan belirsizliği biz Cumhuriyet tarihinin en ağır krizleri olarak bildiğimiz 90’lı yıllarda dahi yaşamamıştık.
Her gün değil, neredeyse kontör atar gibi market raflarında ürünlerin fiyatları artıyor. Mağaza çalışanları bile bu etiket değiştirmeye yetişemiyorlar. Öyle ki raftaki ürünü alıyorsunuz, kasaya geldiğinizde zamlı yeni rakamla karşılaşıyorsunuz. Sorgulayamıyorsunuz bile…
Kimi kime şikayet edeceksin?
Ne marketlerin raflarına ne de pazar tezgahlarına yaklaşılmıyor. Tam anlamıyla el yakıyor.
Sütün litresi olmuş 14 lira. Yumurtanın tanesi olmuş 2 lira, organik diye satılanların tanesi de 4 lira. Ayçiçek yağının litresi 32 lira, un 15 lira, 100 gramlık kahve 14.90 lira. Şekerin kilosu 8 lira.
Kıymanın kilosu 80 lira, etin yanına bile yaklaşılmıyor. Kilosu olmuş 100 lira.
Tavuğun kilosu 32 lira, balık deseniz zaten havaların sıcaklığından dolayı tezgahlarda yok. Olanın da kilosu 40-50 liradan başlıyor.
Temizlik maddeleri adeta uçuşa geçmiş...