Bursa Teknik Üniversitesi'nde eylem!
Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Bursa Şubeleri, toplu sözleşmede alınan kararlara uyulmadığı ve sözlerin tutulmadığını belirterek üniversite idari personellerin yer değişikliği hakkı için Bursa Teknik Üniversitesi önünde eylem yaptı.

Bursa Teknik Üniversitesi bu kez eğitimci sendikalarının eylemi ile gündeme geldi.
Bursa'da eğitimcilerin yetkili sendikası olan Eğitim Bir-Sen ve bağlı olduğu Memur-Sen Bursa İl Başkanı Ramazan Acar ile sendika üyelerinin katılımıyla idari personellerin yer değişikliği hakkı için eylem başlattı.
Memur-Sen Bursa İl Başkanı Ramazan Acar, Türkiye genelinde yapılan eylemi Bursa'da da devam ettirdiklerini dile getirdi. Acar, hak kayıpları için her zaman yetkili sendika olarak sahada çalışmalar yapacaklarının altını çizdi.
"TOPLU SÖZLEŞME KARARI HAYATA GEÇİRİLSİN, ÜNİVERSİTE İDARİ PERSONELİNE YER DEĞİŞİKLİĞİ HAKKI VERİLSİN"
Açıklamayı akademisyen ve üniversite personellerinden sorumlu Eğitim Bir-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Erkan Suveydas yaptı. Suveydas, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi olarak istihdam edilen üniversite idari personelinin kadro ve pozisyon unvanları itibarıyla her bir üniversitede aynı yeterliliğe sahip olarak aynı işi yapmalarına rağmen bakanlık ve taşra teşkilatı bulunan diğer merkezî kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan idari personelin iller arasında/kurumlar arasında yer değişikliğine benzer bir merkezî yer değişikliği hakkına sahip olmadığına değindi.
Üniversite idari personelinin bir diğer üniversiteye yer değişikliği yapabilmesinin, kadrosunun bulunduğu üniversitenin muvafakatine bağlı olduğunu dile getiren Suveydas, "Bu muvafakatin verilmemesi uzun dava süreçlerine neden olmakta; çoğu durumda yer değişikliği yapılmak istenen üniversite, personel ihtiyacı için beklemek zorunda olmadığı için lehe sonuçlanan muvafakat davaları dahi sonuç doğuramamaktadır.
Hâlihazırda çoğu üniversite, yer değişikliği yapmak isteyen idari personelinin bu taleplerini yönergeler aracılığıyla düzenlemektedir. Bu yönergelerde, yer değişikliği yapmak isteyen idari personel için asgari görev yapma süresi, kadro ünvanı/hizmet sınıfı bazında kontenjan, geçerli mazeret vb. şartlar aranmaktadır. Ancak bu yönergelerin yeknesak olmadığı ve uygulama birliği sağlanamadığı gibi diğer üniversiteleri bağlayıcı hükümler tesis edemediği açıktır" dedi.
"HENÜZ İŞLEYEN BİR SİSTEM ORTAYA KONULAMAMIŞTIR"
Bağlı oldukları sendikanın gündeme getirmesine rağmen henüz işleyen bir sisteminin hayata geçirilmediğinden şikayet eden Suveydas, "2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 52. maddesinin (f) bendindeki “üniversitelerde görevli memur ve diğer görevlilerin Yükseköğretim Kurulu Başkanı tarafından yükseköğretim üst kuruluşları veya yükseköğretim kurumları arasında atanabilecekleri” hükmü, üniversite idari personelinin üniversiteler arasında yer değişikliğinin hukuki dayanağının mevcut olduğunu ortaya koymaktadır.
Bunun yanında Eğitim-Bir-Sen’in gayretleri sonucunda Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmet Kolu 6 ve 7. Dönem Kamu Görevlileri Toplu Sözleşmesi’nde idari personelin yükseköğretim kurumları arasında yer değişikliği konusunda taraflarca çalışma yapılması kararlaştırılmış; bu bağlamda YÖK ve Cumhurbaşkanlığı nezdinde çalışmalar yürütülmüş ise de henüz işleyen bir sistem ortaya konulamamıştır.
Bu nedenle, üniversite idari personelinin üniversiteler arası yer değişikliği işlemlerinin, halen bir kısım üniversiteler tarafından yapılan, ancak hâliyle diğer üniversiteleri bağlamayan, münferit yönergeler yerine toplu sözleşme hükmünden hareketle YÖK Başkanlığı eliyle üniversiteler arası merkezî yer değişikliğine imkân tanıyacak şekilde hukuki ve fiilî bir düzenleme yapılması gereklidir" ifadelerini kullandı.
TALEPLERİNİ SIRALADI
Talep ettikleri hakları sıralayan Suveydas şöyle devam etti;
"1.Dereceye 3600 ek gösterge sözü hayata geçirilmelidir.
Kamu görevlilerinin mali ve özlük haklarında adaletin sağlanması için 1. dereceye yükselen tüm memurların 3600 ek göstergeden faydalanması gerekmektedir. Halihazırda belirli meslek gruplarına ve unvanlara tanınan bu hak, tüm kamu çalışanlarının emeğini ve hizmet süresini gözeten kapsayıcı bir düzenlemeye dönüştürülmelidir. 6. Dönem Toplu Sözleşme kararımız sonrası hayata geçirilen ek gösterge düzenlemesinde itirazımız olan, eksik bırakılan ve ısrarımız neticesinde tamamlamak üzere sözü verilen “1.Dereceye Yükselen Memur ve Memur Emeklilerine de 3600 Ek Gösterge” vaadi unutulmamalı, bir an önce hayata geçirilmelidir.
İdari personele eğitim-öğretim ödeneği ve geliştirme ödeneği verilmelidir.
Üniversitelerde görev yapan idari personel, eğitimin ayrılmaz bir parçası olup, eğitim-öğretim sürecine önemli katkılar sunmaktadır. Ancak idari personel, eğitim-öğretim ödeneği ve geliştirme ödeneğinden faydalanamamaktadır. Eğitimde eşitlik ve adaletin sağlanması adına, bu ödeneklerin idari personele de verilmesi gerekmektedir.
Makam tazminatı hakkı üniversite daire başkanlarına da verilmelidir
Daire başkanı kadrosundaki kamu görevlileri, çalıştıkları kuruma bağlı olarak farklı ücretler almakta, bu durum ise hem anayasal eşitlik ilkesine hem de çalışma barışına zarar vermektedir. Anayasa’nın 10. ve 55. maddelerine aykırı olan bu uygulama, aynı görevi yapan personelin farklı ücret almasına neden olarak motivasyon ve verimliliği olumsuz etkilemektedir. Ayrıca, Anayasa’nın 49. maddesinde öngörülen çalışma barışını bozmakta ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 23/2. maddesinde yer alan “eşit işe eşit ücret” ilkesine açıkça ters düşmektedir. Bu adaletsizliğin giderilmesi hem hukuki zorunluluk hem de kamu yönetiminde hakkaniyetin sağlanması için kaçınılmazdır.
Merkezî idare daire başkanlarına tanınan makam tazminatı hakkı üniversite daire başkanlarına da verilmelidir.
Öğretim elemanlarının mali hakları iyileştirilmelidir
Öğretim elemanları, “eşit işe eşit ücret” ilkesini hedefleyen 666 sayılı KHK düzenlemesinde en fazla ihmal edilen kesimlerden biri olmuş, ücretleri diğer meslek gruplarıyla orantılı bir artış göstermemiştir. Bu adaletsizlik, üniversite camiasında ve kamuoyunda kamu yönetimine ve adalet anlayışına olan güveni derinden sarsmaktadır. Son yıllarda yaşanan yüksek enflasyon karşısında mali hakları reel olarak artmak bir yana, ciddi bir kayba uğrayan akademisyenler hem ekonomik hem de mesleki itibar açısından büyük bir erozyon yaşamaktadır. Bu durumun düzeltilmesi kamu yönetimi için zorunluluktur.
Akademik personel hem kendi içinde hem de diğer meslek gruplarıyla kıyaslandığında maaş düzeyi açısından mağduriyet yaşamakta ve mali haklar bakımından ciddi sınırlamalarla karşı karşıya kalmaktadır. Üniversitelerde görev yapan akademisyenler için kapsamlı bir ücret politikasının oluşturulması zorunlu olmakla birlikte, bu sürecin uzun zaman alacağı açıktır. Bu nedenle, kısa vadede öğretim elemanlarının maaşlarında iyileştirme yapılarak geçmiş dönem kayıplarının telafi edilmesi ve benzer meslek gruplarıyla eşit ve adil bir seviyeye çıkarılması gerekmektedir. Bu çerçevede, akademik personelin mali haklarını artırmaya yönelik acil bir düzenleme bir an önce hayata geçirilmelidir.
Araştırma görevlilerine yeşil pasaport alabilme hakkı tanınmalıdır.
Araştırma görevlileri, en fazla üçüncü dereceye kadar yükselebildikleri için yeşil pasaport hakkından mahrum kalmaktadır. Bu durum, yurt dışında araştırma yapma, uluslararası çalıştay, sempozyum ve bilimsel toplantılara katılma süreçlerinde ciddi bir dezavantaj yaratmaktadır. Yeşil pasaportun sağladığı vize muafiyeti ve kolaylıklardan yararlanamayan araştırma görevlileri, bilimsel çalışmalarını küresel ölçekte sürdürebilme noktasında engellerle karşılaşmaktadır. Akademik gelişimin ve uluslararası bilimsel iş birliklerinin desteklenmesi için araştırma görevlilerine yeşil pasaport hakkı tanınmalıdır."
"MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Sorunlara çözüm üretilinceye kadar mücadele etmeye, yer değişikliği talebini dile getirmeye devam edeceklerini belirten Suveydas sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Öğretim elemanlarının ek ödemelerinde iyileştirme, geliştirme ödeneğinin süresinin uzatılması, üniversite ve YÖK disiplin kurullarına sendika temsilcilerinin katılımının sağlanması, jüri üyeliklerine ücret verilmesinin sağlanması, ikinci öğretim fazla çalışma ücretinde kapsamının genişletilmesi,
üniversite çalışanlarının ek tazminatlarında artış, üniversite yurtlarında fazla çalışma ücreti artışı, sözleşmeli üniversite çalışanlarının kadroya kavuşturulması, ek göstergelerin iyileştirilmesi, 50/d’li araştırma görevlilerinin 33/a’ya geçişi gibi önemli adımların atılmasını sağlamış,
Üniversite çalışanlarına yönelik birçok konuda kayda değer adımların atılmasını sağlayan bir teşkilat olan Eğitim-Bir-Sen olarak, akademisyenlerin ücretlerinin iyileştirilmesi, 1.Dereceye Yükselen Memur ve Memur Emeklilerine de 3600 Ek Göstergenin verilmesi, Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının bir takvime bağlanması, İdari personele eğitim-öğretim ödeneği verilmesi, üniversite daire başkanlarının tazminat hakkı, araştırma görevlilerine yeşil pasaport alabilme hakkı tanınması için gayret sarf etmeye; üniversite idari personelinin üniversiteler arası yer değişikliği hakkı mücadelesinin bayraktarlığını yapmaya, somut bir çözüm üretilinceye kadar emek harcamaya, haklı ve yerinde talebi ısrarla dile getirmeye devam edeceğiz."