Bu dağa bin yıldır tek bir kadın ayak basmıyor! Sebebi ise 'bekaret yemini'

Yunanistan'da Rus Ortodoks rahiplerinin bin yıldır yaşadıkları Aynoroz'daki Athos Dağı'na rahiplerin bekaret yemini bozulmasın diye kadınların girmesi yasak. Öyle ki adaya 1000 yıldır tek bir kadının ayak basmadığı söyleniyor.

Yayın: 30 Eylül 2020 - Çarşamba - Güncelleme: 30.09.2020 09:44:23
Editör -
Okuma Süresi: 5 dk.
713 okunma
Google News

Dünyada farklı kültürlere ve medeniyetlere ait birçok kutsal bulunuyor. Kutsal sayılan bu mekanların ise bazı katı kurallları var. Onlardan biri de Aynoroz'daki Athos Dağı. Athos Dağı'nda yasak olan ise buraya kadınların girmesi. Bu bölgeye kadınlar hiçbir şekilde alınmıyor, hatta söylentilere göre dişi hayvan bile beslenmiyor. Gelin bu ilginç yere hep birlikte bakalım.
 

Aynoroz Güneydoğu Avrupa'da Yunanistan'ın Halkidiki Yarımadasından Ege'ye doğru uzanan üç dar ve uzun yarımadanın en doğusunda bulunan bir yerleşim yeri.

 

İlginç bir tarihe sahip olan bu yerleşim yerinin resmi adı ise Aynoroz Özerk Keşişsel Devleti. Özerk bir yönetim biçimi olan bu

 

Aynoroz'un en ilginç yeri ise Athos Dağı. Bu yerin son derece ilginç bir de tarihi var.

 

Athos dağı ve yarımada adını Trakyalı bir devden alıyor. Efsaneye göre bu dev, Yunan mitolojisi'nde denizler, depremler ve atlar tanrısı olan Poseidon'a dev kayalar fırlatıyor. Fakat bir gün dev kayayı fırlatırken denize düşürüyor ve böylece Athos dağı oluşuyor. Diğer bir efsane ise Poseidon Athos'a dev bir kaya fırlattığı ve Athos'un altında kaldığı yönünde. Athos'un altında kaldığı o dev dağ ise bugün günümüzde Athos Dağı.

 

Osmanlı, Bizans ve Yunan egemenlikleri boyunca bağımsızlığını korumayı başaran bu yere bin yıldan fazla süredir kadınların hatta dişi hayvanların girmesi bile yasak. Peki neden?

 

Athos Dağı bölgesi, keşişlerin ibadet ettiği kutsal bir bölge olarak görülüyor. Dünyevi zevklerden uzaklaşıp keşişlerin inzivaya çekildiği bu bölgenin kadınlara yasak olmasının nedeni; Hristiyan din adamlarının ettiği bekâret yeminini çiğnenmemesini sağlamanın en basit yolu olarak düşünülerek oluşturulmuş. Athos Dağı'nı farklı kılan ise, bütün bir yarımadanın tek bir dev manastır olarak sayılması ve kadınlara yasaklanması. Ancak kadınların yasaklanmasının, Ortodoks gelenekle bağlantılı olan bir nedeni daha var.

 

'Athos Dağı: Cennette Yenilenme' adlı kitabın yazarı Dr Graham Speake bu durumu şöyle açıklıyor: "Hikâyelerden birine göre, Azize Meryem Kıbrıs'a gitmek isterken gemisinin yoldan çıkması nedeniyle Aynoroz kıyısına gelmiş. Adayı öyle sevmiş ki oğluna dua ederek, adanın kendisine verilmesini istemiş. Oğlu İsa Mesih ise bunu kabul etmiş. Aynoroz bugün hala "Tanrının annesinin bahçesi" olarak adlandırılıyor. Bu nedenle de adada kadın cinsini yalnızca Azize Meryem'in temsil etmesi gerektiğine inanılıyor."
 

Bu ilginç yere 1045 yılından beri tek bir kadın ayak basmadığı söylense de, özellikle savaş zamanında bazı istisnaların olduğu biliniyor.

 

1946-49 yılları arasındaki Yunan iç savaşında, yarımadaya kaçan hayvanlarını almaya gelen köylülerin arasında kadınlar da vardı. Ayrıca, 1953 yılında Maria Poimenidou adlı bir kadın da, erkek kılığına girerek adaya gitmeyi başardı ve bunun sonucunda kadınların Aynoroz'a gidişini yasaklayan bir yasa çıkarıldı.

 

Öte yandan tarihte sadece bir kadın Athos Dağı manastır topluluğunun izniyle bölgeye ayak basabildi. Bu kadın ise ortaçağ Sırp İmparatoriçesi Jelena'ydı (Helena). Tarihteki en güçlü Sırp hükümdarı olan Kudretli Dusan'ın eşiydi.

 

Athos Dağı bölgesi kutsal bir alan sayılıyor. Bölgede birbirinden kale surlarıyla ayrılmış geniş avlulu 20 ortodoks manastır bulunuyor. Aynoroz, 20 manastırı temsil eden 20 kişilik bir meclisle yönetiliyor.
 

Bölgede bulunan 20 Manastır'dan en eskisi MS 10. yüzyılda kurulan Megisti Lavra manastırı. 17 manastır ise Rumların egemenliği altında. Rus, Sırp ve Bulgar ortodoksların her biri tek bir manastır işletiyor.
 

Athos Dağı'nda söylentilere göre dişi hayvanların bile beslenmesine izin verilmiyor, bölgeye tavuklar alınmıyor, horozlar besleniyor. Ancak adada istisna olarak dişi kediler bulunuyor. Bu adaya gelmek için özel izin almak gerekiyor. Her isteyen erkek Athos Dağı bölgesine giremiyor. Bu halkın başlıca gelir kaynağı ise zeytin ve üzüm yetiştiriciliği.

 

Athos Dağı'ndaki gelenekler ve kurallar hakkında bir başka ilginç detay da şu şekilde. Manastırlardaki bir geleneğe göre adada ölen rahipler ölünce dualarla gömülüyor. 3 yıl sonra ise mezarları açılıyor ve kemikleri çıkarılıp şarapla yıkanıyor. Eğer kemiklerin rengi beyaza dönerse, bu o kişinin günahsız olduğu anlamına geliyor. Günahsız olan keşişlerin kafatasları raflara koyulup, kemikleri ise farklı bir yere kaldırılıyor. Bu keşişlere saygı amacıyla yapılıyor. Ayrıca rahipler bu geleneği "Her gün ölümü hatırlarsan, seni kötülükten alıkoyar." diyerek açıklıyor.
 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.