Albayrak: “Betonda sürdürülebilirlik ön planda”

Bursa Şubesi ev sahipliğinde düzenlenen Uluslararası 10. Beton Kongresi, üç gün boyunca Türkiye başta olmak üzere İsviçre, Hindistan, Azerbaycan, Malezya, İran, Polonya, Hollanda, Pakistan ve Cezayir’den katılan çok sayıda akademisyen, araştırmacı, öğrenci, sektör çalışanı ve inşaat mühendisini ağırladı.

İMO Bursa Şube Başkanı Mehmet Albayrak, ‘Beton Teknolojisinde Son Gelişmeler’ temasıyla gerçekleşen kongrede 18 oturumda 76 farklı akademik araştırmanın sunulduğunu belirtti. Son teknolojik gelişmelerle betonda farklı uygulamalar getirildiğine dikkat çeken Başkan Albayrak, “Kongrede, kendi kendini onaran beton, yollarda ve çevre düzenlemesinde kullanılabilen, sel ve su baskınlarının önüne geçebilecek olan geçirimli beton, 3D yazıcılar kullanılarak hazırlanan Dijital Beton, kentsel dönüşüm atıkları ve çeşitli külleri kullanılarak üretilen betonlar gibi birçok konuda yapılan araştırmalar aktarıldı” dedi.

Böyle bir kongreyi İstanbul Şube ile birlikte gerçekleştirmekten mutlu olduklarını dile getiren Albayrak, kongre boyunca yapıların inşasında ana malzeme olarak kullanılan betona teknolojik gelişmeler ışığında, yeni bakış açısı getirildiğini söyledi. Dünyada ve Türkiye’de yapılan çok değerli araştırmaları kongre boyunca öğrenme ve konuyla ilgili bilgi edinme şansı yakaladıklarını dile getiren Albayrak, yeni çalışmalar içinde teşvik verici bir kongre olduğunu vurguladı.

“Agregamız Tükenmek Üzere”

Şehirlerimizdeki çarpık ve plansız yapılaşmanın tek suçlusunun beton olarak görüldüğünü kaydeden Başkan Albayrak, bu konuda asıl sorumluların göz ardı edildiğinin altını çizdi. İnşaat sektörünün temel girdilerinden ve ana malzemelerinden birisi olan betonun son derece ekonomik olduğunu ve yerine yeni bir malzeme henüz konulmadığını ifade eden Başkan Albayrak şunları söyledi:

“Beton sektörü, 50 bin kişiye yaklaşan istihdam hacmiyle ülke ekonomisine ve istihdama büyük katkı sağlıyor. Yıllık 100 milyon metreküpün üzerinde üretimi gerçekleştirilen betonu, şu an yerine daha iyi bir malzeme koyamadığımız sürece kullanmaya devam edeceğiz. Bu süreçte betonun sürdürülebilir olması öne çıkıyor. Artık çevreye daha duyarlı, dönüşümü sağlanabilen, daha kaliteli beton konuşuluyor. Dünyada hiçbir malzeme sonsuz değildir. Yapılarda kullanılan agrega da asla sınırsız değil. Yerine henüz alternatifi konulmadı. Bu konunun yakın zamanda sektörün yeni sıkıntılarından birisi halini alması muhtemeldir. Çok geçmeden teknolojik gelişmelerden yararlanarak önlemlerimizi almak durumundayız. Sürdürülebilirlik kavramı çerçevesinde kentsel dönüşüm çalışmalarıyla paralel olarak dönüştürülecek yapıların enkazının yeniden agregaya dönüştürülmesi için çalışmalara hız vermeliyiz.”