Kolon kanserinde en önemli risk faktörleri ve uzman uyarıları!

Kolon kanseri, tüm kanser vakalarının yüzde 10'unu teşkil ederken, erkeklerde ve kadınlarda en sık görülen ilk üç kanser arasında yer aldığını belirten Op. Dr. Servet Yetgin, kolon kanserine yol açan bazı risk faktörlerinin bulunduğunu ifade etti.

Özel Hayat Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Servet Yetgin, kolon kanseri için yaşın en önemli risk faktörü olduğuna vurgu yaparak, "Yaş en önemli risk faktörlerinden biridir. 40 yaştan sonra kolorektal kanserlerin görülme sıklığı artış gösterir. Hastaların yüzde 90'ı 50 yaşın üstündedir. Kolorektal kanserlerde genetik, yani kalıtsallık tüm hastaların yüzde 10'unda söz konusu olup, hastaların yüzde 90'ında ailede bu kanserin görülmemiş olması mümkündür. Beslenme diğer bir önemli faktördür. Kırmızı etin fazla tüketilmesi, kömürde pişirilmiş kırmızı et, işlenmiş et ve et ürünleri (salam, sosis gibi) kanser riskini artıran gıdalardandır. Obezite, yani şişmanlığın iki önemli kanseri; birincisi kolorektal kanser, ikincisi meme kanseri olmak üzere tetiklediği tıbben kanıtlanmış bir durumdur. Sedanter yaşam; hareket ve egzersizin olmadığı bir yaşam tarzı pek çok hastalık gibi kanser türlerini de artırmaktadır. Sigara ve alkol kullanımının da kolorektal kanseri artıran olumsuz faktörlerdendir" dedi.

Kolon kanserinin belirtileri hakkında bilgi veren Op. Dr. Servet Yetgin, "Kanama; miktarı ve sıklığı ne olursa olsun dışkılama sırasında kanama, mutlaka açıklığa kavuşturulması gereken bir semptomdur. Dışkılama alışkanlıklarındaki değişiklikler, önemli bir başka belirtidir. Kişide son aylarda ortaya çıkan kabızlık veya ishal, nedeninin araştırılması gereken bir durumdur. Açıklanamayan karın ağrısı, 40-50 yaş üstü bireylerde kolon kanseri belirtisi olabilir. Gerekçe gösterilemeyen istemsiz kilo kaybı kolorektal kansere işaret edebilir. Dışkılamada tam boşalamama hissi; gün içinde birden fazla kez dışkılama ihtiyacı ile tuvalete gidip herhangi bir dışkılama olmaması, kalın bağırsağın son kısmı olan rektuma ait bir kanserin belirtisi olabilir. Kolonoskopi, kolon kanseri tanısında en önemli yöntemdir. Kolon kanserini düşündürebilecek; başta kanama ve bağırsak alışkanlıklarındaki değişiklikler olmak üzere, karın ağrısı, kilo kaybı, sık tuvalete çıkma ihtiyacı, dışkı çapında incelme gibi belirtileri olan bireylerin mutlaka genel cerrahi uzmanına başvurarak kolonoskopi yaptırması gerekir. Kolonoskopinin yerini alacak, aynı doğrulukta başka bir tanı yöntemi yoktur," şeklinde konuştu.

Kolon kanserlerinin yüzde 90-95'inin polip denilen bağırsak içindeki küçük yapıların kansere dönüştüğü bilgisini veren Op. Dr. Servet Yetgin, kolon kanserinin önlenebilirliği ile ilgili şunları söyledi: "Kolon kanserlerinin yüzde 90-95'i polip denilen yapılarla ortaya çıkmaktadır. Eğer sağlıklı bireylerde zamanında kolonoskopi yapılarak polip varlığı araştırılırsa ve bu polipler kolonoskopi ile çıkarılırsa, bu bireylerin kansere yakalanma riski azaltılabilir. Topluma verilebilecek en önemli mesaj, 50 yaşından itibaren herkesin en az bir kez kolonoskopi yaptırması gerektiğidir. Ailede bağırsak kanseri öyküsü olanlar için kolonoskopi yaşı 35'e indirilmeli. Belirti göstermese dahi her bireyin 50 yaşından itibaren kolonoskopi yaptırması gereklidir. Ailesinde kolon kanseri görülenlerin daha erken yaşta ve daha sık takip edilmesi gereklidir. Beslenmede kırmızı et tüketiminin azaltılması, işlenmiş et ürünlerinin (salam, sosis, sucuk gibi) tüketiminden kaçınılması. Mangalda veya kömürde pişmiş etlerin tüketiminin azaltılması, obezite ile mücadele, aşırı hayvansal gıda tüketiminin ve şeker alımının minimuma indirilmesi, düzenli egzersizle sağlıklı ve sağlam bir vücut korunması, sigara ve alkol tüketiminden kaçınılması, bol su tüketilerek kabızlıkla mücadele, C Vitamini, D vitamini, Omega 3 gibi doğal desteklerin alınması."