Hatice'yi öldüren eşi: Boğazını ne kadar sıktığımı hatırlamıyorum

Erzurum'da düğün hazırlıkları yaptığı eşi Ali Osman Buzlak (21) tarafından boğulan Hatice Agcakale Buzlak'ın (24), öğrenim gördüğü Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde (EBYÜ) yas hakim oldu. Öğrenci arkadaşları Hatice'nin sırasına çiçekler bıraktılar.

Gündem Yayın: 19 Nisan 2025 - Cumartesi - Güncelleme: 19.04.2025 13:17:00
Editör -
Okuma Süresi: 7 dk.
20 okunma
Google News

Olay, 16 Nisan gece yarısı sıralarında, Erzurum Şehir Hastanesi'nin bahçesinde meydana geldi. Ali Osman Buzlak ile eşi Hatice Agcakale Buzlak arasında, bahçede park halindeki otomobilde tartışma çıktı. İddiaya göre Ali Osman Buzlak, tartışmanın büyümesi üzerine Hatice Agcakele Buzlak'ı otomobilde elleriyle boğdu. 8 Ocak'ta resmi nikah kıydığı ve düğün hazırlıkları yaptığı eşinin cansız bedenini otomobilin bagajına koyan Buzlak, araçtaki soda şişesini kırıp kendi boğaz ve bileklerini kesti. Aracıyla uzaklaşan Buzlak, bir süre sonra Palandöken ilçesi Hüseyin Avni Ulaş Mahallesi Murat Ellik Bulvarı'nda direksiyonda hareketsiz bulundu.
İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Buzlak, Erzurum Şehir Hastanesi'ne kaldırdı. Polis, otomobilde yaptığı aramada ise bagajda Hatice Agcakale Buzlak'ın cansız bedeniyle karşılaştı. Buzlak'ın cenazesi, incelemenin ardından Adli Tıp Kurumu'nun morguna kaldırdı.

‘Buzlak tutuklandı'
Hastanedeki tedavisi tamamlandıktan sonra gözaltına alınan Ali Osman Buzlak, dün emniyetteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi. Ali Osman Buzlak, Cumhuriyet savcısına verdiği ifadesinin ardından, tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye çıkarıldı. Buzlak, kasten öldürme suçundan tutuklayarak cezaevine gönderildi.

‘Hatice'nin üniversitesinde yas'
Bugün Hatice Agcakale Buzlak'ın ölüm haberini alan öğrenci arkadaşları yasa boğuldu. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü 4. sınıf öğrencisi olan Hatice Agcakale Buzlak'ın sırasına arkadaşları çiçekler bırakarak kadına şiddete tepki gösterdiler.
Üzüntüden boğazlarının düğümlendiğini belirten öğrenci arkadaşları, Hatice'nin hayallerinin yarım kaldığını, mezun olduktan sonra sosyal hizmetler uzmanı olarak devlete, millete hizmet etmek arzusunda olduğunu kaydettiler.

İfadesi kan dondurdu

 

Ali Osman Buzlak'in savcılıktaki ifadesi ortaya çıktı. Hatice Agcakale Buzlak ile 3,5 yıl önce tanıştığını belirten Ali Osman Buzlak, "9 Ocak 2025 günü ailelerimizden habersiz resmi olarak nikah yaptık. Yaklaşık 1 ay sonra, 2025 yılının Şubat ayında da ailelerimize nikah yaptığımızı, evlendiğimizi söyledik. Düğün yapmadığımız için ayrı yaşıyorduk. Şubat ayının sonunda nişan yapacaktık ancak Hatice ile küçük bir tartışmamız oldu. Bundan dolayı Hatice'nin annesi E.G. nişanı ertelemek istedi, biz de kabul ettik. 5 Mart 2025 günü Hatice bana boşanma davası açtı. Ancak sonrasında konuştuk ve anlaştık. Yaklaşık 1 hafta sonra Hatice davadan feragat etti. Tekrar düğün yapmaya karar verdik. 3 Nisan 2025 günü nişan yapıp, 10 Mayıs 2025 günü de düğün yapmaya karar verdik. Gerekli hazırlıkları da yaptık. Alışverişler yapıldı. Ancak aramızda sürekli tartışmalar devam ediyordu. Düğünden sonra amcama ait evde oturmak istiyordum ancak Hatice burada ikamet etmek istemiyordu. Benim ödeyemeyeceğim meblağda daireler bulup, buraları tutmamı istiyordu. Ben de kiralarının yüksek olduğunu, ödemeyeceğimi söylüyordum. Bundan dolayı aramızda sürekli tartışma çıkıyordu. Mart ayının sonu gibi düğün ve nişanı iptal ettik" dedi.

"3 KERE 'BOŞ OL' DİYEREK DİNEN BOŞADIM"

Olay günü son bir kez konuşmak için Hatice Agcakale Buzlak'ı aradığını ancak kabul etmeyince annesini arayıp durumu bildirdiğini söyleyen Buzlak, şunları kaydetti: "Annesinin iknası sonrası Hatice ile buluştum. Hatice, sosyal hizmetler bölümünde okuduğundan Şehir Hastanesi'nde staj görüyordu. Biz de normal zamanlarda konuşacağımız zaman Şehir Hastanesi'nin bahçesinde araç içerisinde otururduk. Bundan dolayı da Hatice'yi evinden alınca yine araçla Şehir Hastanesi B blok karşısındaki otoparka aracı çektim. Muhtemelen saat 20.00-20.30 sıralarıydı. Sohbet etmeye başladık. Geçmişte yaşadığımız olayları konuştuk. Sonra Hatice 'Artık beni boşa, istemiyorum' dedi. Ben de 'Konuşalım, tamam boşanırız' gibi şeyler söyledim. Yaklaşık 1-2 saat muhabbet ettik. Tahmini saat 22.00 sıralarıydı Konuşmanın devamında bana 'Seni aldattım, hala beni niye nikahında tutuyorsun. Aldatmaya devam edeceğim, beni boşa' dedi. Bunu duyunca şok oldum 3 kere 'boş ol' diyerek dinen boşadım. Ancak Hatice susmadı. Senin annen yüzünden bu hale geldik' diyerek uzun süre aileme ve bana karşı sinkaflı sözler söyledi"

"HATİCE'NİN BAGAJDA OLDUĞUNU POLİSLERE SÖYLEDİM"

Ali Osman Buzlak, ifadesinin devamında, "Küfürler edince kendimden geçtim ve bir anda boğazına sarıldım ve bir müddet boğazını sıktım. Kendimi kaybettiğim için ne kadar sıktığımı hatırlamıyorum ancak uzun süre sıktım. Hatice de elleri ile yüzümü tutarak, kendini kurtarmaya çalıştı ancak çok etkili olmadı. Sadece yüzümde sıyrıklar oluştu. Boğazını bıraktığımda Hatice ölmüştü, nefes almıyordu, yığılıp kaldı. O sırada bir arkadaşım beni aradı ve yanıma gelmesini söyledim. Telefonu kapatınca Hatice'yi bulunduğu ön sağ koltuktan alarak, aracın bagaj bölümüne koydum. Aracı kilitleyip, yürüyerek Şehir Hastanesi'nin C blok girişinden içeriye girdim. Acile geçtim. Bir süre bekledim, arkadaşım geldi. Kendisi ile normal konuşma yaptık. Bana 'Senin farklı bir şeyin var, anlat' dedi. Ben de 'Hatice'yi öldürdüm, sen git beni ihbar et' dedim. Tekrar aracın yanına gittim. Yaşadığım olayın pişmanlığı ve etkisiyle intihar amacıyla aracın içinde bulunan soda şişesini kırarak, bileklerimden ve boğazından kendimi yaraladım. Bir süre araç içerisinde bekledim. Bu sırada titreme, baygınlık yaşadım. Sonra kendime gelmek amacıyla aracı çalıştırdım ve seyir haline geçtim. Polislerin beni bulmuş olduğu yere geldim, başım dönünce durdum. Tekrar hareket edecektim ancak polisler gelince araçtan inerek teslim oldum. Hatice'nin araç bagajında olduğunu polislere söyledim. Polisler, 112 ambulansı çağırarak beni hastaneye götürdüler, tedavimi oldum. Yaşadığım olaydan dolayı pişmanlık duymaktayım. Olay bir anlık sinirle gerçekleşti. Benim amacım konuşmaktı" dedi.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.