Çalışanlar dikkat! İstifa edip, tazminat alabilirsiniz

Pandemi döneminde bazı iş yerlerinde işçilerin bir kısmı tam zamanlı çalışırken, bir kısmı için kısa çalışma ve ücretsiz izin uygulamasına gidildi. Aynı işi yapan işçilerden bazıları 3-4 ay boyunca ücretsiz izne çıkartılırken veya kısa çalışmaya tabi tutulurken diğer işçiler tam zamanlı çalışıp ücretlerini eksiksiz alırsa adaletsizlik ortaya çıkar. İşverenin eşit davranma ilkesine aykırılık oluşturan bu durum işçi açısından haklı fesih sebebi anlamına gelir.

Ekonomi Yayın: 11 Temmuz 2020 - Cumartesi - Güncelleme: 11.07.2020 14:00:11
Editör -
Okuma Süresi: 9 dk.
1113 okunma
Google News

Ahmet Kıvanç, Habertürk okurlarının sorularını yanıtladı

 

İŞVEREN KISA ÇALIŞMA YAPTIRIRKEN EŞİT DAVRANMAK ZORUNDA MI?

 

Bir inşaat firmasının merkez ofisinde çalışan emekliyim. Ofisteki çalışanların büyük çoğunluğu beyaz yakalı. Personelin bir kısmı tam zamanlı olarak çalıştırıldı. Bir grup personel 15 gün çalıştırılıp, 15 gün kısa çalışmaya tabi tutuldu. Kısa çalışma yapan personel aslında ay boyunca tam olarak çalıştı. Benim de içinde yer aldığım emekli olup çalışan bazı kişilere ise ay boyu çalıştığımız halde 15 günlük ücret ödediler. 15 günlük de ücretsiz izin formu imzalatmak istiyorlar. Ne yapmalıyız? (İsmi saklı)

 

İşverenin işçilerin bir kısmına kısa çalışma yaptırıp bir kısmını normal çalıştırma hakkı bulunuyor. Ancak, aynı işi yapan kişiler arasında adaleti sağlamak zorunda. Örneğin iki satın alma görevlisinin birine 4 ay boyunca kısa çalışma yaptırıp diğerini normal çalıştırması işverenin eşit davranma yükümlülüğüne aykırılık teşkil eder. Bu noktada haksızlığa uğrayan işçi açısından haklı fesih sebebi ortaya çıkar.

 

İşverenin kısa çalışma kapsamındaki işçiyi ay boyunca tam zamanlı çalıştırması öncelikle kanuna aykırıdır. Bunun tespit edilmesi durumunda işçiye verilen kısa çalışma ödeneği işverenden faiziyle tahsil edilir. Fiilen tam zamanlı çalıştığı halde kısa çalışmaya tabi gösterilen işçi ücretini alamadığı için, bu durumu haklı fesih sebebi gösterdiğinde kıdem tazminatını alıp işten ayrılabilir.

 

İşveren, pandemi dolayısıyla nisan ayında çıkartılan kanun uyarınca işten çıkarma yasağı süresince işçilerini ücretsiz izne ayırabilir. Bu konuda işverene geçici bir hak tanındı. Ancak, fiilen ay boyunca tam zamanlı çalışan işçiyi işverenin 15 gün ücretsiz izinli gösterme veya işçiye ücretsiz izin formu imzalatma hakkı bulunmuyor. Bu durumda da işçi açısından iş akdini fesih hakkı doğar.

 

YENİ SİSTEMDE KIDEM TAZMİNATI ÖDEMELERİ NASIL YAPILACAK?

 

Nisan 1998 SSK girişli bir otel çalışanıyım. İşten çıkarma yasaklarının bittiği gün işveren bizi zorlayıcı sebep gösterip tazminatsız işten atma hakkına sahip midir? Bir diğer soru, ileride kıdem tazminatı yasası çıkınca kazanılmış haklarımız bize ödenerek mi devam edilecek, yoksa emekliliğe mi ötelenecek? (A. KAYA)

 

Sayın Kaya, işten çıkarma yasaklarının ardından işveren işten çıkartırsa ihbar ve kıdem tazminatınızı ödemek zorunda. İşverenin gerekçesi ne olursa olsun, iş yerinde 30’dan fazla işçi çalışıyorsa işe iade için 30 gün içinde arabulucuya başvurmalısınız. Arabulucuda uzlaşma sağlanamazsa bu kez dava açabilirsiniz.

 

Kıdem tazminatının tamamlayıcı emeklilik sistemine dönüştürülmesine ilişkin düzenleme hayata geçirilirse, 1 Ocak 2022 tarihinde yürürlüğe girecek. Düzenleme, bu tarihten sonra kıdem tazminatı için her ay brüt ücretin yüzde 3’ü oranında prim kesilmesini (11 günlük ücrete karşılık),19 günlük kıdem tazminatının da mevcut sistemde devam etmesini öngörüyor. Yasanın yürürlüğe girdiği tarihe kadar olan her bir yıllık çalışma için 30 günlük ücret üzerinden, sonraki çalışmalar için de 19 gün üzerinden kıdem tazminatı ödenecek. Sonraki çalışmalar için 11 günlük kıdem tazminatına karşılık kesilen yüzde 3 primler ise 60 yaşından sonra emekli aylığına ilave olarak ödenecek. Örneğin 1 Ocak 2015 tarihinde A firmasında çalışmaya başlayan kişi 2025 yılında emekli olursa 31 Aralık 2021 tarihine kadar olan çalışması için 7 yıl X 30 günlük brüt ücret + 4 yıl x 19 günlük brüt ücret üzerinden hesaplanan kıdem tazminatı işverenden alacak. Tamamlayıcı emeklilik sisteminde biriken para ise 60 yaşından sonra emekli aylığına ilave edilerek verilecek.

 

MEMURİYETTEN AYRILIP POLİSLİKTEN EMEKLİ OLMAK MÜMKÜN MÜ?

 

23.09.1978 doğumluyum. 1993 SSK girişim var. 3 Temmuz 2001 tarihinde memuriyete başlamadan önce 18 yaş altı 1.5 yıl, 18 yaş üstü de 20 ay SSK primim bulunuyor. Ayrıca polislik öncesinde yaptığım 18 aylık askerliğimi de borçlandım. Yıpranma hakkımla birlikte 2026 yılında emekli olacağım. Muhtemel emekli aylığım 3400 TL görünüyor. Şu anda istifa edip özel sektörde 5000 TL maaş ile SSK’lı bir işe girsem emeklilik tarihim değişir mi, emekli aylığım düşer mi? Emekli aylığımın düşmemesi için en az kaç lira ücretle çalışmalıyım? Polis emeklisi olabilmek için tam olarak hangi tarihe kadar polislikte devam etmeliyim? (U. Doğru)

 

Sayın Doğru, 5000 TL net ücretin brütü yaklaşık 7.500 TL’ye karşılık gelir. Teorik olarak, bu rakamla çalışmaya devam ederseniz emekli aylığınız, çalıştığınız her yıl yaklaşık 150 TL artar. SSK’dan emeklilikte 54 yaşa tabisiniz. Ancak, 54 yaşını bir yıl sonra doldurmakla birlikte, SSK’dan emekli olabilmek için polisliği bıraktıktan sonra en az 3.5 yıl çalışmanız gerekir. Bu durumda en erken 2024 yılında emekli olabilirsiniz.

 

Polislerin ek göstergesinin 3600’e çıkartılmasına ilişkin verilmiş bir söz bulunuyor. Bu sözün yerine getirilmesi durumunda polislerin emekli aylığının iyileşmesi mümkün olacak. Polis emeklisi hakkını kaybetmemeniz için görevi bıraktıktan sonraki çalışma süreniz 1.260 günden az olmalı.

 

KISA ÇALIŞMA GÜNLERİ İÇİN BORÇLANMA HAKKI GELİR Mİ?

 

İş yerlerinin zorunlu kapalı kaldığı pandemi sürecinde almış olduğumuz kısa çalışma ödeneklerinin işsizlik maaşından düşülmüyor olması güzel bir gelişme olmuştur. Benim merak ettiğim, bu dönemde 90 gün boyunca yatırılmayan primlerimiz ile ilgili bir gelişme var mı? (Soner C.)

 

Soner Bey, normalde kısa çalışma ödenekleri işsizlik maaşı sürelerinden düşülüyor. Cumhurbaşkanı kararı ile kısa çalışma ödeneklerinin işsizlik maaşı sürelerinden düşülmemesi yönünde karar alınması, işten çıkarma yasağı sonrasında işini kaybetme riski bulunanlar açısından çok önemliydi. Kısa çalışma uygulaması sırasında işçilerin sadece genel sağlık sigortası (GSS) primi yatırılıyor. Emeklilik primi ise yatırılmıyor. Bu konuda bir gelişme bulunmuyor. Ancak, milyonlarca kişi aynı anda kısa çalışma yaptığı için prim eksikliği nedeniyle emekliliği geciken kişiler bulunabilir. Talep gelirse bunlara yönelik belki borçlanma düzenlemesi gündeme gelebilir.

 

1999 SONRASI İŞE GİRENLER KIDEM TAZMİNATINI NASIL ALABİLİR?

 

1984 Ocak doğumluyum. Sigorta başlangıcım 01.10.2002 ve 4672 prim günüm bulunuyor. 08.04.2011 tarihinden beri kurumsal bir firmada satış temsilcisi olarak çalışmaktayım. İş yerinde ödemeler zamanında, sigorta primim de brüt kazanç üzerinden tam olarak yatmaktadır. Annemin rahatsızlığından dolayı şirketimin başka bir ildeki şubesine nakil talebinde bulundum, kabul etmediler. Yıllarca verdiğim emeğimin karşılığı tazminatını yakmak istemiyorum. Yasal olarak tazminatımı alma veya nakil hakkım var mıdır? (Cengiz B.)

 

Cengiz Bey, işverenin işçiyi bir ilden başka bir ile tayin edebilmesi için işçinin rızasını alması gerekir. İşçinin rızası olmadan işçinin görev yeri değiştirilemez. Kanun, işverenin tek taraflı kararına karşı işçiyi koruyor. Ancak, işçinin şirketin başka bir ildeki şubesine nakil konusundaki talebini kabul edip etmemek de işverenin tasarrufundadır. İşverenin bu talebi kabul etme zorunluluğu bulunmuyor.

 

8 Eylül 1999 tarihinden sonra ilk defa çalışmaya başlamış olduğunuzdan, işten kendi isteğinizle ayrılmanız halinde kıdem tazminatını alabilmeniz için ya 7000 prim gününü doldurmanız ya da 25 yıl sigortalılık ve 4500 prim günü koşulunu yerine getirmeniz gerekiyor. Bu iki koşulu da sağlayamadığınız için kendi isteğinizle ayrıldığınızda kıdem tazminatı alamazsınız.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.