CHP Yıldırım Adayı Keskin: "Halkla bütünleşecek örgüte ihtiyaç var"

İki adayın yarıştığı seçimde yönetimi düşürülerek görevden alınan İlhami Gün beyaz liste ile Av. Ahmet Keskin ise mavi liste ile temsil ediliyor.

Kongreye ilçe başkanlığını genel kurula götürmekle görevlendirilen İlçe Başkanı Necmettin Su'nun yanı sıra Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, gençlik kolları ve kadın kolları başkanları ve üyeleri ile CHP üyeleri katıldı.

365 DELEGE OY KULLANACAK
365 CHP'li delegenin bulunduğu Yıldırım'da en yüksek oyu alan aday ipi göğüsleyecek. Her iki ismin adaylık açıklaması İlçe Başkanlığında olmuş ve oldukça kalabalık bir destek gördükleri izlenmişti.

GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINDI 
Salon girişinde geniş güvenlik önlemleri alınması ise dikkat çekti. Üst araması yapılmadan salona kimse alınmadı.

ADAYLARA SALONDA YOĞUN TEZAHÜRAT 
Adaylar, tıka basa dolan salona girdiğinde destekçileri tarafından yoğun tezahürat aldı.

CHP Yıldırım İlçe Başkan Adayı Av. Ahmet Kesin, "Öncelikle biz çok büyük bir aileyiz. Parti olarak çok büyük bir aileyiz. Toplum olarak çok büyük bir aileyiz. Ama ürettiklerimi paylaştıklarımızı eşit bir şekilde paylaşmıyoruz. Soframızdakinde gözleri var. Evimizdekini ve  barkımızdakini korumak için mücadele ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Keskin, "Demokratik kitle örgütlerinde, kadın mücadelesinde, gençlik mücadelesinde katkı sunuyorlar. Sınıf mücadelesinde, emek mücadelesinde katkı sunuyorlar ve siyasal. Cumhuriyet Halk Partisi'nde bu adalet mücadelesi, bu eşitlik mücadelesi bugüne kadar geldi. Bugünden sonra da büyüyerek devam edecek. Bu nedenle öncelikle, kadına yönelik şiddete karşı kız kardeşleriyle birlikte direnen, gericiliğin, erkek egemenliğin her türlü baskısına karşı göğüs geren, AKP'nin yarattığı yoksulluğa, açlığa karşı, evlerine, ocaklarına cumhuriyetin kazanımlarının bilincinde olup memleketine sahip çıkan Cumhuriyet Halk Partili kadın yoldaşlarımız, genel kurulumuza hoş geldiniz. İlçemiz Uludağ'ın eteklerinden Bursa ovasına uzanan Türkiye'nin en güzel bölgesinde, Türkiye'nin en güzel bölgesinde, Türkiye'nin en yoğun iş alanının ortasında ve bütün göçü ilk karşılayan ilçe. Dolayısıyla sistemin yarattığı bütün sorunlarla da doğrudan yüz yüze gelen, bununla boğuşmak zorunda kalan ilçeyiz" dedi.

HALKIN YAN YANA GELEBİLECEĞİ, BİRLEŞEBİLECEĞİ, UMUT BULABİLECEĞİ BİR ÖRGÜTE İHTİYACI VAR"

CHP Yıldırım İlçe Başkanı Av. Ahmet Keskin, "Bir yandan sendikalar, bir yandan gençlik örgütleri, bir yandan derneklerimiz, bunların hepsi bu mücadelenin parçası ve bizler çeşitli alanlarda bu mücadeleyi büyütüyoruz. Daha sonra ne yapıyoruz? Seçim dönemlerinde mücadele geliyor. Cumhuriyet Halk Partisi'nde bir seçim başarısı olarak taçlanıyor. Sevgili dostlar, Türkiye iki bin on beşli yıllardan itibaren çok ilginç bir süreç. Ne oldu? Olağanüstü hal. Kanun hükmünde kararnameler, baskı, faşizm ve demokratik siyaset yapılamaz hale geldi. Arkasından bir pandemi dönemi yaşandı. 

Oysa biz bunların öncesinde Yıldırım, Cumhuriyet Halk Partisi'yle birlikte neler yapıyorduk? Parasız eğitim için mücadele ediyorduk. Parasız sağlık hakkımız için mücadele ediyorduk. İşçilerin güvenceli, sigortalı, yaşanabilir bir ücretle çalışabilmesi için mücadele, kadınların eşit, özgür, şiddetten uzak bir dünyada yaşamaları için mücadele ediyorduk. Ve aynı zamanda AKP'ye karşı, gericiliğe karşı laik, demokratik, özgür bir Türkiye için. ömrümüz boyunca mücadele ettik, mücadelemizi sürdürdük. Fakat Türkiye'nin içinden geçtiği bu dönem çok özel bir dönem. AKP Suriye'ye yönelik başlattığı savaş hamlesiyle birlikte Türkiye'yi yönetemez hale geldi.

Ülkemiz ilk defa bu kadar uzun bir ekonomik krizin içerisinden geçiyor. İki bin on sekiz yılından beri ekonomik krizdeyiz. Artık halkın can boğazına gelmiş durumda. AKP Orta Doğu'ya yönelik yaptığı, Orta Doğu'ya yönelik yaptığı bu savaş stratejisini Türkiye'de gazetecilere, siyasetçilere, sanatçılara yönelik baskı, tutuklama saldırılarıyla yönetmeye çalışıyor. Halkı. sefalete, yoksulluğa muhtaç yoksulluğa mahkum bırakıyor ve bunu da bu saldırılarla, bu baskılarla, bu faşizmle idare etmeye çalışıyor.

Oysa Türkiye halkının bir an önce. kurtulmak için umudu var. Inancılar, isteği var. Peki neye ihtiyacı var? Bu baskıdan, bu ceberrutlardan kurtulacak bir mekanizmaya, bir örgüte ihtiyaç var. Yan yana gelebileceği, birleşebileceği, umut bulabileceği, kenetlenebileceği bir örgüte ihtiyacı var. Işte içinden geçtiğimiz dönemde böyle bir vazifeyle karşı karşıyayız" şeklinde konuştu.